"Enter"a basıp içeriğe geçin

Alman Der Spiegel Mahremi Çözdü

Okuyacağınız bu içerik Alman Der Spiegel’e ait web sitesinden Türkçeye çevirilmiştir.


Türkiye’de Seçimler

Vaizin Gölgesi[1]  

Erdoğan, 2016 yılında gerçekleşen darbe girişiminin ardından İslamcı vaiz Gülen’in taraftarlarına karşı acımasızca bir hareket tarzı izlemiştir. Çok sayıda Gülen kadrosu, Almanya da olmak üzere yurtdışına sığınmış ve çöküşü umutla beklemektedir. 

Maximilian Popp, Stefanie Schoene ve Anna-Sophie Schneider’in haberi. 13/05/2023, saat 11.27

Fethullah Gülen. Bir zamanlar Erdoğan ve İslamcı Vaiz müttefikti. Fotoğraf Selahattin Sevi / dpa

Vedat Demir dini bütün bir adamdır. Kendisi İstanbullu Müslüman bir ilahiyatçıdır. Geçmişte İslamcı vaiz Fethullah Gülen Hareketi için yurtdışında okullar açmıştır.

Ancak şimdi ise 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerini laikçi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kazanmasını ummaktadır. Zira kendisi, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi altında bir geleceğinin olmadığını belirtmektedir. 

Türkiye’deki İslamcı siyasi cephe Avrupa’da sıklıkla yekpare bir yapı olarak algılanmaktadır. Ancak gerçekte ise başka hiçbir olay; gücünün zirvesinde bulunduğu sırada, tüm dünyada okullara, üniversitelere, hastanelere, medya kuruluşlarına ve bir bankaya sahip olan Fethullah Gülen ile gerçekleşmiş olan çekişmeye kadar Erdoğan’ın yirmi yıllık iktidar süresi üzerinde izlerini bırakmamıştır.    

Erdoğan ve Gülen bir zamanlar müttefikti. Eskiden bir Türk araştırmacı gazeteci ve günümüzde milletvekili olan Ahmet Şık’ın da dediği gibi, “laik karşıtlarını yollarından kaldırmışlardır”. Gülen’in görevlileri Türkiye’deki devlet kuruluşlarında kilit konumlara yerleşmiştir.

Muhtemel Gülen Taraftarları İçin Resmi Pranga

Ancak en geç 2013 sonrasında iktidar konularında ikilem yaşanmıştır. Söz konusu ihtilaf, hükümetin ordu içerisindeki Gülen kadrolarını sorumlu tuttuğu 2016 yılında gerçekleşen darbe girişimi ile zirveye ulaşmıştır. Erdoğan, aralarında subayların da yer aldığı on binlerce muhtemel Gülen taraftarını tutuklatmıştır.  Aynı şekilde Vedat Demir gibi öğretmenlere karşı da soruşturma açılmıştır.

Demir, 2016 yılında Gülen ağına olan ilişkisi nedeniyle devlet görevinden çıkartılmış ve hakkında dava açılmıştır. Yurtdışına çıkması uzun süre yasaklanmıştır. Önceki yıl mahkeme davayı durdurmuş ve yurtdışına çıkışı yasağını kaldırmıştır. Ancak bu 52 yaşındaki adam yine de yediği Gülen damgasından kurtulamamaktadır. Kendisi Hareketten hesap sormakta, küçük bir çevre içerisinde suç faaliyetlerini var olduğun ve bundan yönetimin sorumlu olduğunu düşünmektedir.

“Hayat Durmuş Durumunda. Hepimiz Bekleme Modundayız”

Vedat Demir, Gülen taraftarı ve eski bir öğretmen

 Resmi devlet kayıtlarında Türkiye, muhtemel Gülen taraftarlarının “Terörist Listesini” tutmaktadır. Söz konusu listeler alenen görülebilmektedir- bu durum, listede yer alan herkesin günlük hayatını zorlaştıran bir prangadır. Bu bağlamda eski bir memur olan Demir yeni bir iş bulmakta zorlandığını ifade etmektedir. Gastronomide bulduğu işlerle hayatta kalmaya çalışmaktadır. Anlattığına göre kendisi yüzünden kızının üniversite sınavına girmesi engellenmektedir. Demir: “Hayat durmuş durumda, hepimiz bekleme modundayız.” demektedir.     

Türkiye’de söz konusu hareket darbe girişiminden yaklaşık yedi yıl sonra geniş çapta bertaraf edilmiş ve yönetim üyeleri, yeniden gruplaştıkları yurtdışına kaçmıştır. 

Türkiye’de darbe girişimi: 15’ini 16 Temmuz 2016 tarihine bağlayan gecede ordunun bazı kısımları Türk hükümetini iktidardan almaya çalışmıştır. Fotoğraf: STR/ AP

Ülkenin önde gelen üniversitelerinden biri olan Ortadoğu Teknik Üniversitesinde sosyolog olan Mustafa Şen’e göre; “Cemaat uluslararası ağını ayakta tutmaya çalışmakta, özellikle de okullarının ve şirketlerinin bulunduğu yerlerde. Hala Afrika ülkelerinde ve Avrupa’da nüfuz sahibi, özellikle de Almanya ve Hollanda’da.”   

Hareket muhtemelen 300 dernekle Almanya’da faaliyet yürütmektedir. Kendi açıklamalarına göre söz konusu ülkede düzinelerce dershane ve okul işletmektedir.  Önemli merkezlerin, başka yerlerin yanı sıra Stuttgart, Frankfurt ve Kuzey Ren Vestfalya olduğu söylenmektedir.  

Gülen Örgütleri Almanya’da Doğrudan Mültecileri Kazanmaya Çalışmakta

Söz konusu ağ kaçanların büyük bir kısmını kapmaktadır. Almanya’da 2016 yılından bu yana Türkiye’den gelen yaklaşık 80.000 kişi sığınma talep etmiştir. Federal Göç ve Mülteciler İdaresi’nin verilerine göre aynı zaman dilimi içerisinde aralarından Gülen taraftarlarının da bulunduğu 25.000’den fazla kişiye koruma statüsü verilmiştir.  

Aralarında bulunan bazı temsilciler; yerel mülteci örgütleri, eski avukat ve hâkim oluşumları ile eski diplomatların oluşturduğu düşünce kuruluşları gibi yeni dernekler kurmuştur. 

Bunlardan biri Ramstein NATO üssünde eski bir hava kuvvetleri subayı olan İsmail Mansur[2]. Kendisi 2016 yılında Gülen’e olan muhtemel bağlantı nedeniyle askerlik görevinden zorla çıkartılmıştır. Türkiye’nin iade talebine Almanya Federal Cumhuriyeti karşılık göstermemiştir.  

Şimdi ise Mansur’un, Gülen’e müzahir bir ABD şirketinin Almanya kolunu kurduğu belirtilmektedir. Kendisi, Güney Almanya’da çevrimiçi IT dersleri sunmaktadır. Şirketinin internet sayfasında, farklı kodlama dillerindeki kursların ücretinin Federal İş Bulma Kurumu tarafından karşılandığı belirtilmektedir. Gülen ağı içerisinde Türkçe olarak kursların reklamı yapılmaktadır. Sorulması üzerine Mansur, kendisinin cemaatten olmadığını söylemiştir.  

Gülen hareketi Türkiye’de, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu kontrollü altına almış ve muhtemelen bu sayede rakiplerini dinlemiştir.   

Devletin En Hassas Alanını Girdik

Özgür Kaya, eski bir Gülen taraftarı.

Konuyu en iyi bilenlerden biri; “Devletin en hassas alanına girdik”, demiştir. Geçmiş sonbaharda Özgür Kaya, kendi Gülen geçmişi hakkında açıklamada bulunmuştur. Kendisi 2010 yılından itibaren söz konusu Hareket adına Türk Gizli Servisi MİT’ten bilgi sızdırdığını söylemiştir. “Biz Milli İstihbarat Teşkilatını izledik, mensupları ve hedefleri hakkında bilgi topladık, arşivledik ve Fetullah Gülen’e ilettik. Bize anlatılan hedefin; kendi adamlarımızın konumlandırılması için gizli servis içerisindeki rakiplerimizin itibarsızlaştırılması, bertaraf edilmesi ve etkisi hale getirilmesi olduğu söylenmiştir.”   

Söz konusu ekibin darbe girişimden hemen sonra açığa çıkartıldığı söylenmektedir. Ancak söz konusun hareketin önlem aldığı ifade edilmektedir. Kaya, 2016 yılında kendisine sahte bir kimlik verildiği ve gizlendiğini söylemektedir. Ancak 2019 yılında tutuklandığını mahkeme dosyası ortaya koymaktadır.   

Kaya, 25 yıl boyunca cemaatin gizil birimi için çalıştığını ve şimdi ona karşı uyarıda bulunmak istediğini söylemektedir. Mahkeme kendisini askeri ve siyasi casusluk nedeniyle 12 yıl hapis cezasına çarptırmıştır. Yaptığı itirazı temyiz mahkemesinde bulunduğu sürece kendisi serbesttir.  

Erdoğan yıllarca sıkı bir şekilde Gülen ile birlikte çalıştıktan sonra şimdi cemaat ile arasında mümkün oldukça büyük bir mesafe koymayı istemektedir. Erdoğan’ın adamları muhalefeti, Gülen ile birlikte ulusa karşı komplo yapmakla suçlamaktadır.

Erdoğan Cephesi Muhalefeti Gülen’e Yakınlıkla Suçlamakta

Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, hiçbir belge ortaya koymadan CHP Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’de cemaatin liderleriyle bir araya gelmekle suçlamaktadır. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçimleri batının bir darbeye dönüştürebileceğini iddia etmektedir. 

Vedat Demir gibi Gülen sempatizanlarının bu sefer özellikle muhalefete oy vermelerinden yola çıkılması gerekmektedir. Erdoğan artık onlar için bir opsiyon değildir. Bunu özellikle Twitter paylaşımları ortaya koymaktadır.

Gülen cemaati Türkiye’deki demokrasiye ağır hasar vermiştir.

Mustafa Şen; Ankara’da bulunan Ortadoğu Üniversitesinde bir Sosyolog

Ancak CHP’de Gülen taraftarlarına karşı çekinceler aşırı yüksek, zira bir zamanlar üyelerinden bazılar cemaatin manevraları altıda açı çekmiştir. 14 Mayıs’taki seçimleri kim kazanırsa kazansın, hareketin bir zamanlar Erdoğan’ın ilk görev yıllarında olduğu kadar artık kudretli olması mümkün görülmemektedir.   

Sosyolog Şen: “Gülen cemaati Türkiye’deki demokrasiye ağır hasar vermiştir. Resmi kurumları mahvetmiş ve hukuk devletinin altını kazmıştır.”, şeklinde eleştiride bulunmaktadır. Bundan dolayı söz konusu oluşumun, ülkenin demokratikleşmesinde de olumlu bir rol oynayamayacağı belirtilmiştir.


[1] Almanca haber linki:  https://www.spiegel.de/ausland/tuerkei-wahl-was-wurde-aus-der-bewegung-um-fethullah-guelen-a-2ed4e9d8-7159-49c2-b442-615a0032a275

[2] İsmi yazı işleri tarafından değiştirilmiştir.

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments